insan kendisi olmak dışında her şeyden vazgeçebilmeli. aşktan, paradan, hayallerden, dünyadan. geriye kalacak tek şey kişinin kendisi olmalı. köydeyken abim ve annemle balkonda oturuyorduk. kocaman bir ağustos böceği gelip yakınımıza kondu. annem korkuyla mustafa öldür şunu dedi. abim öldürmem ben onu dedi. benden öldürmemi istedi. anne yaşayarak bu kadar büyümüş canlıyı ben de öldüremem, hemcinsleri arasında dede olarak biliniyordur dedim. abim emek ederek bu kadar büyümüş eceliyle ölmeyi hak ediyor dedi.
geçen yaz kuzenim kınadan sonra ilişkisini bitirdi. bu iyi mi kötü mü bilemiyorum. tam anlamıyla bir çöküş oldu kuzenim için. iki hafta içinde 6 kilo birden verdi ve kendine olan güvenini kaybetti. insanın kendine olan güveninin başkasına bağlı olması üzücü tabi. hangimiz bu hataya düşmüyoruz ki? başkası bizi sevsin diye olduğumuzdan farklı olmaya çalışıyoruz. sevilmek uğruna masaya koyduğumuz kendimiz... başkasını tanımak için, mutlu etmek için nasıl bu kadar kolay vazgeçebilir insan kendinden. kim olursa olsun, ne olursa olsun değmeyecek. hayatta kendinden daha önemli değil herhangi bir şey. yeterince zaman geçince herkes bunu anlar.
camdan dışarı baktığımda yaklaşık beş yüz metre sonra bir ev var tek katlı. üç beş tane ağaç. evin arkasında üç katı bir başka bina, hemen dış bahçe duvarının dibinde iki tane çöp kutusu. görüp görebildiğim bu. yani anlayacağınız epey küçük bir yerde yaşıyorum. parklarının genelde kitli olduğu, dışarı çıktığında erkek nüfusun fazla olduğu, yalancı güneşli buz gibi bir yer. ama bu bit kadar yerde dönen ahlaksızlıklar, yolsuzluklar akla hayale sığmıyor. bana anadolu irfanı yalan ve palavradan ibaret geliyor. gerçek anadolu'da hocanın, büyücünün kapısının önünde uzun kuyruklar, ölsün diye yapılan büyünün bir parçası olan kaşığı gizlice mezarlara gömüldüğü bu yüzden bir sürü insanın katledildiği, fakirlikten dolayı ezilen insanlar, annesi öldü diye dalga geçilen yetimler, namusu sadece kadının bacak arasına saklamış uçkuruna sahip çıkamayan şerefsizler yuvası. bunu söyledi diye kimse kimseyi dışlayamaz. hanginiz hangi günahın köpeğiyseniz o günaha daha çok havlıyorsunuz.