21 Ağustos 2021 Cumartesi

Yaraya tuz

 Bugün farklı hissediyorum. Belki fazla duygusal olabilirim. Eşimin hayatıma getirdiği huzurun farkına vardım. Suyun içindeki balık gibi sudan çıkınca anladım. Aslında bu duygusallık yeni de değil. Ara sıra ağlama krizi geliyor.  Zamansız geliyor. O kadar dengesiz hissettiriyor ki bu beni. Allah'ım isyan etmiyorum halime çok şükür ama şu son birkaç yıldır yeniden ne kadar çok acıyı üst üste yaşamışım. Bazen insanların bu yaşadığım en acı şey dedikleri şeyler aklıma geliyor da, acı kıskanılır mı be kardeşim. Başkalarının acılarını bile kıskanıyorum. Affet Allah'ım. Bazen öyle savunmasız buluyor ki beni acılar. Şimdiden birkaç ömre yetecek acı yaşamışım. Her birinde bunda nasıl delirmedim sorusunu sorduğum türden. Çünkü o acıları yaşayan pek çok kişinin delirme hikayesini yaşaya yaşaya göre göre büyüdüm. Sanırım böyle böyle deliliğe yaklaşıp, o delilik denen uçurumun dibinde gözleri kapalı yürüyüp böyle böyle delirmiyorum. Hoş delirmek de istemiyorum mantığım ve aklımla epey övünürüm.
 Canım eşim. Sarılmayı özledim şimdiden. Yolun başında ona bak ben sana aşık değilim olmak da istemem. Sen de bana aşık değilsin olmaman da sorun değil. Değer verelim ve bağlar kuralım. O kadar çok bağ kuralım ki bağların biri koptuğunda sarsılmayalım. İlişki ancak böyle ayakta durur. Elhamdülillah kurduğumuz bağların sayısına çok şükür. Rabbim herkese böyle güzel bağlar kurmayı nasip etsin.
 Arkadaşlar dert hep olacak ama güzellikler de hep olacak. Bazen bunlar çok iç içe bazen çok uzak olacak. Biliyorum çünkü burası cennet değil. Bir gün ıssız o şehrin karanlığında kapıyı çalan ıssız  yolcu gibi dayanacak her acı kapıya. Boğazına sarılacak, çırpınacaksın. Belki ölürüm artık diyeceksin ya da deliririm... Ama hepsi gelip geçiyor. Bazıları delip geçiyor ve o deliklerden ara sıra seni yokluyor da. Hayat iyiye ve kötüye rağmen ayakta kalabilmektir. Rabbim seni seviyorum.
 Geçen babama artık bu yaşa geldim hala kendimi bir baltaya sap olamamış gibi hissediyorum baba ve bu his geçecek gibi değil. Geç kalmışım gibi bir şeylere. Geç kalmışlığın hüznünü yaşıyorum sanki. Benim yaşıma gelen insanların çoğu öyle ya da böyle dikiş tutturmuş gibi. Elimden çalınan çok şey vr gibi hissediyorum. Şems-i Tebrizi "Bir gün hayallerime kavuşacağım am bu gelip geçen günlerimi nereden bulacağım" demiş. Bu sözü duyduğumdan beri yükünü taşıyorum. Hayallerim bile çalınmış ve bu yaşıma erdim de hala bu hayallerin peşinden koşuyorum. Benzer yaralarımız var eşimle. Birbirimizi yaralarımızdan tutmuşuz. O yaralarda sarılmışız birbirimize. Şimdi beni ondan onu benden sıyırsalar bizden geriye iki kocaman yara kalır...

tiksinti

      insan kendisi olmak dışında her şeyden vazgeçebilmeli. aşktan, paradan, hayallerden, dünyadan. geriye kalacak tek şey kişinin kendisi ...